• Posted by : Unknown 7 Haziran 2013 Cuma

    Her sosyal medya mecrası, her sosyal medya aracı bir takım masumiyet parolasıyla yoluna başlar. Tek amacı insanları sosyalleştirmektir, onlara asosyal kalıplar çerçevesinden çıkarıp, bir sosyal kimlik kazandırmaktır. Bu yüzden bilgisayar ve internet teknolojilerinin paralelinde bir takım sosyal medya mecraları ortaya çıkmıştır.

     

    Örnek olarak verecek olursak geçen aylarda, bir sosyal medya devi facebook’a mağlup olarak bir nevi pazarı ona emanet eden msn görebiliriz. İnsanları bir zamanlar bağımlısı yapan, sosyal yapayım derken daha da asosyalleştiren mecraydı kendileri.

     

    Bakıldığı zaman içinde bulunduğumuz sosyal mecra yani blogger da esasen bir sosyalleşme aracıdır. Hatta belki de aralarında en iyisidir. Bir blogger bu ortama geldiğinde tekken ilerleyen zamanda ortama kaynaşması yani ortamdaki insanları tanımasıyla kendi sosyal çevresini genişletmektedir. Bunun için bloggera gereken iki tane önemli madde vardır. Bunlar:

     

    1. Zaman

    2. Sabır

     

    Blogger-blog

     

    Bir blogger’ın sosyalleşmesi için en önemli unsur zamandır. Girdiğin içeriğin zamanla artması ve buna bağlı olarak ona tepki veren yani o yazıları okuyan okuyucuların artması bir zamanın ürünüdür. Bunun içinde belli bir süre gerekir, yani “zaman” . Sabır ise blogger’ın zamanın ona oynayacağı “bu işte de tutmadı kapat bu blogu” gibi şeytan dürtmelerini engellemesidir. Bir bakıma blogger felsefesi de “ Sabrın sonu selamettir.” olmalıdır.

     

    Zamanla girilen içerikler ve buna bağlı olarak alınan yorumlar, ayrıca farklı bloglara yapılan yorumlar, insanlar arasında(bloggerlar) bir etkileşime sebep olur. Hatta yakın zamanda işte “… blogları buluşuyor, …’lu bloglar bir araya” geldi şeklinde bazı bloglar da ilanlar görmüşsünüzdür. Bunun tek açıklaması blog dünyasının yarattığı bir sosyalleşme olayıdır.

     

    Blogger dışarıdan bakıldığı zaman yazıların girildiği, resimlerin paylaşıldığı, kimisinin para kazandığı vb. bir ortam olarak görülebilir ama içerik olarak incelendiği zaman önemli bir sosyalleşme ortamı olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

     

    Yazar Hakkında: Ruhsuz Atmaca'nın, tek ve temel amacı insanlığa bir şey katabilir miyim?, katabilirsem nasıl olmadır?, bu soruları kendine sorarken bir anda kendisini blog dünyasında bulur.Ruhsuz Atmaca blogunun kapağında yer alan ve ismini verdiği "Atmaca", insanlara benzer duygulara sahip bir canlıdır. Yırtıcılığı nedeniyle isminin önüne "Ruhsuz" takısı gelmiştir. Blogun sloganı ise: "Yazdıklarım ve Yazacaklarım Atmacanın Bakışlarında Gizli..." oluşturur.

    Leave a Reply

    Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

  • Copyright © 2013 - Hyperdimension Neptunia

    Blogger Ve Wordpress Tema Arşivi - Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan